“Sen ne kadar kaçsan da, ıskalasan da, görmezden de gelsen, kafanı
kuma da gömsen, kalbine kilit de vursan, hayatın sana bir diyeceği
varsa, sinsi sinsi bekliyor sırasını, yıllarca. Öyle sabırlı. Öyle fil
hafızalı, öyle unutmuyor hayat. Sen sabaha kadar unuttum diye sağalt
ruhunu. Gömdüm san. Defter kapanmayınca kapanmıyor.”
Bir domates tohumunun içinde ne saklıdır? Bir telefon kulübesi ne
kadar üzebilir insanı? Açık pencereden odaya doluşan kelebekler
durdurabilir mi ayrılığı? Yarım kalan bir ilişki kaç zaman bekler
pusuda, kıyıda köşede saklanıp? Bir ağacın yaprakları geri çağırır
mı çocukluğu, ölüme inat? “Ama”larla bezeli veda konuşmaları
doğruyu mu söyler? Büyükşehrin gürültüsünden, keşmekeşinden,
yalnızlığından kaçmak mümkün mü? Bir bahçeyi ne kadar bekleyebilir
insan? Babadan yılbaşı ağacı olur mu?...
Melisa Kesmez kadın-erkek ilişkilerine, arkadaşlığa, aileye,
şehre, doğaya, eşyaya yine farklı gözlerle bakıyor: İncinmişlikleri,
kırılmışlıkları, yarım kalmışlıkları ama beri yandan toparlanmaları,
hayata tekrar sarılmayı insanın içine işleyen kalemiyle anlatıyor.
Bazen Bahar iz bırakan yaraların, yeni başlangıçların kitabı.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 119 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Ağustos 2019 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 19,50 cm. |