İstanbul’u nasıl bilirsiniz?..
Vahşi, boğucu ve yorucu; keyifli, yumuşak ve ipeksi; manevi, güçlü ve bilge...
Peki hangisi İstanbul?
İstanbul hepsi ve hiçbiri.
Baktığımız yerde içimizdekini görüyoruz belki de. Öyle mi sahi?
Tasavvufla yoğrulmuş bir İstanbul, bilge, ipeksi, keyifli ve yumuşaktır. Korur, kollar, kuşatır. Kimi zaman can acıtır ama bu acı kişiyi olgunlaştırır. Dünyaya geliş amacımız, insanlığımızı bulmaksa, İstanbul, ademoğlunu ’insan’ yapar.
İstanbul herkes için ’aşk’ olsa da kimi bağıra çağıra söyler, kimi fısıldar, kimi saklar. Her yazarın gizli sevdasıdır, İstanbul. Elinizde tuttuğunuz kitap da bir İstanbul masalı. Her masal kahramanı biraz zorluk çeker, biraz bulutlar üstünde dolaşır.
Mehmet Emin Güneş’in “İstanbul Seni Affediyorum“ kitabı tasavvufla beşeri aşkın birbirine girdiği, baharla kışın iç içe karıştığı, hüzünle mutluluğun yan yana dolaştığı bir iklime götürüyor bizi.
Genç bir adamın hayat hikayesinde kendi duygularınızla hesaplaşıp, İstanbul’un manevi ikliminde dolaşırken hayatın anlamına yolculuk yapacaksınız.
Yazarın akıcı üslubu ve tarihi bilgileri, anlatılan her yeri tek tek dolaşmanıza yol açacak belki.
Erguvanlı İstanbul’un bilge görüntüsüne hoş geldiniz...
(Tanıtım Bülteninden)