İran Sineması, Ortadoğu’nun en çalkantılı ülkelerinden birinin tüm politik, kültürel ve ekonomik iniş-çıkışlarını da görünür hale getiren bir tarihe sahip aslında... Oysa bizler, izleyici kitle olarak Kiarostami ve Makhmalbaf başta olmak üzere İran Sineması’ndan bir çok yönetmeni bildiğimiz ve filmlerini yakından takip ettiğimiz halde, ne yazık ki Kiarostami ve Makhmalbaf gibi ustaları ve onların muhteşem bir sembolizmle örülü sinemalarını doğuran tarihsel koşulları bilmiyoruz.
Neyse ki elinizde tuttuğunuz kitapla açığımız önemli ölçüde kapanıyor; Mahrokh Shirin Pour, İran Sineması’nın neredeyse akla düştüğü ilk andan başlayarak gelişimini anlattığı bu kitapta, toplumsal tarihin hem bir parçası hem de görsel düzeyde kapsayanı olarak sinema tarihinin iç kesişme noktalarını kronolojik biçimde ve objektif bir eleştirellikle sunuyor. Böylece toplum-sinema ilişkisinin diyalektik bağları billurlaşırken, bilerek izleme ve izleyerek bilmenin yolları da açılıyor.