Yedi eşkıya, yedi hançer, yedi oluk kan. Aşkın güneşinden ateş yerine kan akmıştır bu defa. Akan kanları ile bir mektup yazmıştır. Mevlânâ’sına: “Hamuşum! Ey benim yüreğimin içi! Ah aşkın gözyaşlarını akıtan can dost! Bu mektubumun sana geldi¤inde bilesin ki; Başımı kesip kör kuyuya atsalar. Şah damarımdan oluk oluk kanı akıtsalar, dokuz yurda tenimi lime lime dağıtsalar, yedi çakal sürüsü vücuduma saldırsalar kırmazdı acılar beni,
yorardı belki teni. Özümsün, özümle ararım Mevlânâ’m seni. Şems’in kurban olsun sana. Ve yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş.”
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 240 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Kasım 2017 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,50 / 19,50 cm. |
Kapak Tasarım | Faruk Baydar |