Fakat Breaking Point, Joe Pickett’ı ayak basılmamış diyarlara götürüyor. Şu soruyu sormalıyız kendimize: Oraya vardığında ne yapacak?
Joe’ya göre Butch Roberson’ı görmek her zaman mutluluk vericiydi. Kendi kızına arkadaşlık eden bir kızı olan çalışkan, dürüst bir adamdı. O gün ormanda Butch’la konuştuğunda, adamın ortadan kaybolacağını nereden bilebilirdi? Geyiklerin izini sürmek için dağa çıkıyordu dediğine göre. Aslında kaçıyordu. İki EPA ajanı öldürülmüştü ve tüm oklar katil olarak onu gösteriyordu.
İnsan avı organize edildiğinde Joe olayı daha çok duymaya başlamıştı. Butch’la karısının emekliliklerini geçirecekleri evi inşa etmek için satın aldıkları arazinin EPA tarafından sulak arazi ilan edildiğinden haberdardı artık. Butch inatla inşaata devam ettiğinde ona kestikleri cezalara her gün bir yenisinin eklendiğinden, dağılan ailesinden ve son olarak adamın keçileri kaçırdığından da…
Dehşet verici bir olaydı. Ancak olayın tamamı anlatılmış mıydı? Joe bunun üzerine düşündükçe merakı da artıyordu. Hiç beklemediği, hiç istemediği bir savaşın ortasında buluyordu kendini. Büyük yerden gelen emirler Roberson’ın sadece yakalanmasını değil ölmesini de istiyorlardı. Yollarına çıkan herkes gibi…
Her adamın bir kopma noktası olur. Joe Pickett da bu noktaya ulaşmış olabilir artık.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Çeviren | Burak Şenel |
Sayfa Sayısı | 360 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Nisan 2014 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 21,00 cm. |