Bir cep saati tarihin akışını değiştirebilir mi?
Eğer o saat Mustafa Kemal’in saatiyse; eğer 10 Ağustos 1915’te, Conkbayırı’nda Miralay Mustafa Kemal’in ceketinin sağ üst cebi yerine sağ yan cebine girer ve dolayısıyla gelen şarapnel parçasını engelleyemezse… Ve böylece Mustafa Kemal “Atatürk“ olmaya fırsat bulamadan, 34 yaşında genç bir albayken Çanakkale’de hayatını kaybederse… O saat tarihin akışını değiştirebilir. Çünkü söz konusu olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun, “Tek Adam“ın tarih sahnesine çıkamamasıdır.
Atatürk’ün hiç olmadığı bir Türkiye’de neler olur veya olmazdı, olamazdı?
Osmanlı yenileceğine ve işgal edileceğine göre yine milli mücadele olur muydu? Peki, siyasi ve askeri liderlik nasıl oluşurdu? Türk-Yunan savaşı nasıl gelişir ve sonuçlanırdı? Osmanlı sona erer, cumhuriyet yine kurulur muydu? Siyasi rejim tek partili mi, çok partili mi olurdu? Meclis, siyaset nasıl şekillenir, ekonomi ne olurdu? Kürt isyanları yine olur, ordu yine darbe yapar mıydı? Müslümanlar, Ülkücüler, Solcular ne olurdu?
Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği bu kitapta tüm bu sorulara ve daha da fazlasına bir “alternatif tarih“ ile cevap veriliyor. Tarihsel koşullar ve aktörler dikkate alınarak nelerin olacağı veya olmayacağı öngörülürken sürükleyici ve aynı zamanda tartışılması gereken bir hikâye ortaya çıkıyor.
Geçmişi Tanrı bile değiştiremezmiş ama tarihçi için sorun değildir! Alternatif tarih yazarı için ise hiç sorun değildir!
(Tanıtım Bülteninden)