Aşk bağlılığa dönüştüğü anda ilişki haline gelir. Aşk taleplerde bulunduğu anda hapishaneye benzer. Özgürlüğünü elinden alır; göklerde uçamazsın, kafeslenmişsindir.
Aşkın özgürlük verici bir kalitede olması lazım, sana zincir vurması değil; sana kanat takıp mümkün olduğunca yükseklere uçmanı sağlaması lazım. Unutma, aşk sınır tanımaz. Aşk kıskanç olamaz, çünkü aşk sahiplenmez. Sevdiğin için bir insanı sahiplendiğin fikri çok çirkin. Birisine sahipsin
bu demektir ki onu öldürdün ve ticari bir mala dönüştürdün.
Sadece eşyalara sahip olunur. Aşk özgürlük verir.
Gerçek aşkta bölünme olmaz. Sevenler birbirinin içine erir. Sadece egoistçe aşkta büyük bir bölünme vardır, seven ve sevilen ayrılır. Gerçek aşkta ilişki yoktur. Çünkü ilişki kurulacak iki insan yoktur. Gerçek aşkta sadece sevgi olur, bir çiçek açma, güzel bir koku, bir erime, bir birleşme yaşanır. Egoistçe aşkta ise iki kişi vardır, seven ve sevilen. Ve ne zaman seven ile sevilen olsa aşk yokolur. Aşk olduğu zaman seven ve sevilen birlikte aşkın içinde kaybolur.
Eğer özgürlük ve aşka sahip olursan başka şeye ihtiyacın kalmaz. Elde etmişsindir -sana yaşam işte bunun için verildi.
Sevgilinin niçin seninle olmak istemediğini anlamaya çalış.
Seni reddettiğinden değil -seni ne kadar çok sevdiğini biliyorsun, ama bazen yalnız kalmak istiyor. Sen de onu seviyorsan yalnız bırakırsın; ona işkence yapmazsın. Adam yalnız kalmak istiyorsa kadın, “Artık benimle ilgilenmiyor, belki de başka bir kadına ilgi duyuyor“ diye düşünmez. Akıllı eş diğerini yalnız bırakır ki tekrar kendini toplayabilsin, yeniden paylaşacak enerjisi olsun. Ve bu ritim gece ve gündüz gibidir, yaz ve kış gibi; değişir durur.
(Arka Kapak)
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Çeviren | Meral Bolak |
Sayfa Sayısı | 272 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Mart 2009 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 14,00 / 20,00 cm. |